|
|||||||
An initiative of :
|
Food-Info.net> Gıda Alerjileri Yumuşakça (kabuklu) alerjisi
Bu bilgi Informall projesi ile uyum içinde sağlanmıştır. Yumuşakçalar kabuklu deniz hayvanları , deniz tarakları, midyeler, ahtapotlar, istridye , mürekkep balığı ve scallops yanı sıra karada yaşayan salyangozlar gibi birçok önemli deniz ürünlerini kapsamaktadırlar. Deniz yumuşakçaları ve kabukluları (karidesler, iri karidesler, yengeçler, tatlısu istakozları ve istakozlar) su kabukluları olarak bilinmektedirler. Bunun için katı bir yasal sınırlama vardır, çünkü yeni EU etiketleme kurallarının ek IIIa' sı, kabukluların ve kabuklu ürünlerinin etiket üzerinde listelenmesini zorunlu kılmıştır, fakat henüz yumuşakçaları etikette belirtmemiştir. Yumuşakçalar ve kabuklular arasında açık bir biyolojik farklılık vardır, fakat bazı sınırlı çapraz-etkileşimler gözlenmiştir. Bu yüzden karidese alerjisi olan bireylerin yumuşakçalara reaksiyon göstermesi bitkisel kaynaklı gıdalar gibi benzer olmayan allerjenlere reaksiyon göstermesinden daha muhtemeldir. Yumuşakçalar tüm dünyada yenilmektedir, fakat yenilen türleri ve tüketilen miktarları bölgeden bölgeye fazlasıyla farklılık göstermektedir. Birçok ülkede yumuşakçalar sıklıkla, temel beslenmenin bir parçası olmaktan daha çok ara sıra tüketilmektedir. Güney Avrupa özellikle İspanya'da, Kuzey Avrupa'dan daha fazla kalamar, kabuklular -örn. midye- gibi kafadan bacaklı da tüketmektedir. Yumuşakçaların Çinlilerin etli hamur, çorba ve pirinç lapası gibi yumuşakçaların gizli allerjen olduğu yemeklerde kullanılmasından dolayı Asya'nın kıyı bölgeleri çoğunlukla yumuşakça tüketiminin esas bölgesidir. Japonya'da kalamarlar diğer deniz ürünlerinden daha fazla tüketilmektedirler. Karada yaşayan salyangozlar daha çok Fransa, İtalya, İspanya ve Portekizde yenilmektedirler.
BelirtileriYumuşakça tüketilmesinden sonra görülen olumsuz reaksiyonlar, diğer alerjenik yiyecekler için rapor edilmiş olan reaksiyonlarla aynıdır. Ağızla ilgili hafif alerji sendromlarından (dudakların kaşınması, ağız veya yutak ve dudakların, dilin, gırtlağın ve damağın şişmesi) büyük olasılıkla en çok rastlanan semptom olan ürtiker (kurdeşen hastalığı)'e doğru ve yaşam tehdit edici sistematik anafilaksiye (nefes almanın zorlaşması, kan basıncının düşmesi ve beraberinde ölüm) kadar yayılır. Semptomlar cildi (kaşıntı, kabarma), mide- bağırsak sistemini (mide bulantısı ve ishal) ve ayrıca solunumla ilgili semptomları (astım, iç burun iltihabı) da içerebilir. En çok rastlanıldığı belirtilen semptomlar, yiyeceklerin tüketilmesinden sonra 90 dakika içerisinde oluşmaktadır. Bununla birlikte, gecikmeli reaksiyonların olduğu da rapor edilmektedir. Yumuşakçaların vücuda alınmasının ardından belirtilen semptomlar farklı iki yolla olabilir. İlk olarak, birçok yiyeceklerdeki ciddi reaksiyonlardan daha geniş reaksiyon gösterebilmektedirler. Ikinci olarak, salyangozlara alerjik reaksiyonlar sıklıkla astım riski göstermektedirler. Bu, birçok astım ve ayrıca salyangozlara alerjik reaksiyonlar ile yakından ilişkili olan ev tozu akarı alerjisiyle ilişkilendirilebilmektedir. Semptomlar genel olarak tüketimden sonra meydana gelmektedir. Fakat belirtiler dokunma veya pişerken buharına maruz kalma ile gözlenmektedir. Bu reaksiyonlar daha az rapor edilmektedir ve kabuklularla benzer mesleki alerjiler üzerine daha az çalışılmıştır. Birçok gıda içinde rapor edildiği üzere, şiddetli semptomlar bazen sadece yumuşakça tüketilmesini takiben kısa süre sonra meydana gelmektedir (istiridye ve salyangoz). Kim, ne zaman, ne kadar süre ve hangi sıklıkla ?USA deki anketler temel alınarak yapılan çalışmalar yumuşakça alerjisinin kabuklu alerjisine göre yaklaşık 3 kat kadar daha az olduğunu göstermektedir fakat bu reaksiyonlardan etkilenenler için önemli bir sayıdır ( 14,948 bireyde midyeye 50 den fazla reaksiyon). Gıda alerjisinin sıklığı muhtemelen bölgesel tüketim modellerine göre farklılaşmaktadır, bu yüzden yumuşakçalara olan bu alerji Fransa'da, İspanya'da, Hong Kong'ta veya Singapur'da, İngiltere veya Almanya'ya ya göre daha büyük önem taşımaktadır. Yumuşakçalara karşı gıda alerjisi çocuklarda ve yetişkinlerde ve küçüklerde görülmüş ve sürekliliği hakkında bilgi çok azdır. Yumuşakçalar Fransa'da 2002 ve 2003 yıllarında % 5.6 ve % 11.7 gibi ciddi reaksiyonlara neden olmuşlardır ve bir makalede, Singapur'da bir klinikte yumuşakçaların neden olduğu % 36 anafilaksi olayına rastlandığı rapor edilmiştir. Olası bir açıklamaya göre, bu reaksiyonların bir gıda alerjisinden çok başlangıçta olan mikrobiyal kontaminasyona dayandırıldığı söylenmiştir, bu yüzden tüketim devam etmektedir. Benzer Besinler (Çapraz Reaktivite)Çapraz reaksiyonlarla ilgili bilgi kesin degildir, bunun sebebi ise yumusakçalar gibi ağızdan alınan besinlerle ilgili sorunlar nadiren rapo edilmektedir. Bu sebeple çapraz reaksiyonlar kliniksel kayıtlardan, cilt testlerinden ve IgE testleri gibi belirli testlerden elde edilebilmektedir. Özellikle aynı sınıfta olan (çift kabuklular, kafadan bacaklılar veya karından bacaklılar) yumuşakçalar arasında çapraz reaksiyonlar bulunabilmektedir. Örnegin, kayıtlara göre kabuklulara karsı alerjisi olan bir grup hasta uzerinde, istiridyeye karsı pozitif cilt testi olan hastalarda deniz tarağına karşı pozitif cilt testi olma olasılıgı 0.55 (%55) iken, istiridyeye karsı test sonucu negatif olan hastalarda deniz tarağına karsı pozitif cilt testi olma olasılığı sadece 0.05 (%5) dir. Aynı calısma, test sonucu abolona karşı pozitif olanların deniz tarağına karşı pozitif cilt testi olasılığının sadece %25 oldugunu fakat deniz salyangozuna karşı pozitif cilt testi olasılıgının %79 olduğunu gostermistir. Böylece çift kabuklulara (deniz tarağı, midye, istiridye) karşı alerjisi olan kişilerde benzer şekilde diğer çift kabuklulara karşı da tepki gostermektedir. Ayni sekilde karından bacaklılara (abalon, deniz minaresi, salyangoz vb.) karşı alerjisi olan kişiler benzer şekilde diğer karından bacaklılara karşı da alerjik olurlar. Abalon alerjisi olduğu teşhisi koyulmuş hastanın fazla miktarda karasal salyangoz tuketimi ölümcül bir anaflaksis durum olduğu rapor edilmiş olup, bu durum gostermistir ki çapraz reaksiyon deniz ürünü kara hayvanı karşıtlığından cok biyolojik familyalarla (kafadan bacaklılar) ilgili olmasıyla alakalıdır. Ancak, yumuşakçaların sınıfları arasında çapraz reaksiyonlara da sıklıkla rastlanmaktadır. Yumuşakçalar ve artropodlar (bu filum; bocekleri, akarları ve kabuklu hayvanları içerir) arasında çapraz reaksiyonlar olduğuna iliskin sağlam kanıtlar bulunmaktadır ve iki farklı çapraz reaktivite raporlanmıstır. Genellikle kabuklu hayvanlara (karides, böcek, kerevit veya yengec) karşı olan alerjinin sebebi kaslarda yüksek miktarda korunan tropomyosin diye adlandırılan proteindir. Vitro çalışmaları, karides alerjisi bulunan hastalarda görülen IgE antikorun (alerjide görülen sınıf) bunun dışında sıklıkla yumuşakçalardan gelen tropomyosine bağlı olduğunu göstermistir. Fakat, yukarıda da belirtildiği gibi bu durum klinik olarak alerji olduğunu göstermemektedir. Altenatif olarak yapılan bir varsayım, karidese karşı pozitif cilt testi olanların %26-41 olasılığında deniz tarağı, böcek, istiridye, abalon veya deniz minaresi ile pozitif cilt testi bağlantılı olduğu gözleminden gelmektedir. Ayrıca, tropomyosin böcekler ve kabuklu hayvanlar arasında capraz reaksiyon içerebilmektedir ve hamam böceklerine ve diğer artropodlara karşı alerjisi olan bireylerde de yumuşakçalarla çapraz reaksiyon görülmesi mümkün olabilmektedir. Tespit edilmiş en iyi ikinci çapraz reaksiyon tuz akarları ve salyangoz ve deniz minareleri gibi kafadan bacaklılar arasında bulunmaktadır. Bu durumun tropomyosine bağlı olmadığı görünmektedir, çünkü yapılan bir çalışma sadece 2/28 hastada IgE'nin tropomyosini bağladığını göstermektedir. Bu durumda çapraz reaksiyonun varlıgı ağız yolunda yaşanan zorluklarla onaylamıştır. Örnek olarak toz akarlarına alerjisi olan 51 çocuktan 36'sı salyangoz ile yapılan deri delik testinde pozitif sonuç göstermiştir. Pozitif deri testi gösteren 15 çocuktan 11 tanesi pişirilmiş salyangoza karsı tepki göstermiştir. Diğer çalışmalar toz akarına alerjisi olan bireylerin yaklaşık olarak sadece %15'i salyangozlara tepki gösterebilir demesine rağmen bu çalışmalar bu oranın %30-40 olabileceğini göstermektedir. Deniz minarelerine karşı olan alerjileri toz akarlarına karşı olan alerji ile bağlantılıdır. Gözlenmiş ve rapor edilmiş tepkiler tuhaf olarak en sık görülen tepkinin astım olduğunu göstermektedir. Bu sebeple, toz akarlarına karşı alerjisi olan ve son zamanlarda salyangoz veya buna benzer deniz kabuklusu yememis olup da bunları gelecekte yemek isteyenlerin tedbiri elden bırakmayıp benzer yumuşakçalara karşı cilt delik testi yaptırmaları faydalı olacaktır. Toz akarlarına karşı yapılan uyuşturma terapisinin yumuşakçalara karşı tepki verme olasılığına ve yumuşakçalara karşı verilen tepkinin şiddetini artırmasına olan etkileri tartışmalara neden olmaktadır. Bu çeşit bir uyuşturma terapisi almayı düşündüğünüz durumlarda doktorunuzla az once belirttiğimiz konuya değinmeniz gerekebilir. Yumuşakçalar ve yüzgeçli balıklar, kuşlar veya memeli hayvanlar arasında herhangi bir çapraz reaksiyon olduğu rapor edilmemistir. TeşhisYumuşakça alerjilerinin tedavisinde diğer besin alerjilerine karsı uygulanan tedavi yönteminde uygulanan prosedürün aynısı uygulanır. İlk olarak detaylı bir şekilde hastanın geçmişi kaydedilir. Sonrasında beslenme şeklinden yola çıkılarak alerjik tepkilere sebebiyet verebilecek olan yemek türlerini belirlemek için cilt ve labaratuvar testleri uygulanır. Ticari olarak mevcut olup yumuşakçadan elde edilebilen özler, abalon (haliotis spp.), mavi midye (Mytilus edulis), deniz tarağı (Ruditapes spp.), ahtapot (Octopus vulgaris), istiridye (Ostrea edulis), pasifik mürekkep balığı (Todarodes pacificus), deniz tarağı (Pecten spp.), salyangoz (Helix aspersa) ve mürekkep balığı (Loligo spp.) icerir. Yumuşakçalara olan alerjiyi araştırırken yenilmiş olan türlerin belirlenmesi kolay olmayabilmesi gibi bazı gizli tehlikeler mevcuttur, çünkü özellikle restoranların oldukça pahalı olan abalon gibi yumuşakçaları daha ucuz olan deniz minaresi gibi yumuşakçalarla değiştirebilmektedir. SakınmaHerhangi bir yumuşakça alerjisi teşhisi konulmasından sonra bundan kaçınma sadece terapi ile olmaktadır. Negatif cilt testi belli bir tür yumuşakça için güvenli bir şekilde tüketilebileceğini önermediği sürece, çapraz tepkime olma olasılığının yüksek olması sebebi ile tüm yumuşakçaları tüketilen gıdalardan elimine etmek mantıklı bir yoldur. Böyle bir durumda dahi pişirildikten sonra yumuşakça belirleme zorluğu sebebi ile dikkat elden bırakılmamalıdır. Yumuşakçalardan kaçınmak için dim sum gibi çorbaların ve yemeklerin içerisinde bulunma olasılığı da göz önünde bulundurulmalıdır. Yumuşakçaları tüketilen gıdalar içerisinden çıkarmanın herhangi bir beslenme sorunu yaratmamakta ve bu besinlerin yerine benzer özellikte olan gıda tüketilmesine gerek duyulmamaktadır.
|
| ||||
Food-Info.net is an initiative of Stichting Food-Info, The Netherlands |